aforizma 294

Sevmek için kanıt arama. Sadece sev. Tüm kalbinle...

aforizma 293

Benim felsefemin en, boy ya da yükseklikle ilgili bir problemi yok. Benim felsefemin zamanla ilgili problemi var. Tüm bu anlam arayışı içinde bir şeyin sonunun gelmesi o şeyi anlamsız kılıyor. Dolayısıyla içinde yaşadığımız kafesin mekanla alakası yok. Bizim kafesimiz zaman. Hepimiz zaman kafesine bağlı, ömürlerini tüketen mahluklarız.

aforizma 292

Başka insanlarla tanışmanın en iyi yanı, onların senin kendinle tanışmanı sağlamalarıdır.

aforizma 291

Hepimizin içinde uyuyan büyük bir şair vardır. Sadece aşkın dokunmasını bekler.

aforizma 290

Önemli olan hayatta dengeyi kurabilmek. Üçüncü gözü açılanın gören iki gözü kapanır, görmez olur. İki gözüyle görmediğine inanmayanın da kalp gözü kapanır. Ne madde aleminde ne de manevi alemde kör olmamalı insan. Bilge kişi ihtiyaç duyduğu tarafa ağırlık verir ve bunu ortalamada genel dengeyi bozmadan yapar.

aforizma 289

İnsanın beslendiği en güçlü kaynak sevgi kaynağıdır. Diğer kaynaklarda olduğu gibi, kaynak ne kadar saf olursa besleyiciliği de o derece kuvvetlidir. Sevginin en makbulü en saf olanıdır. Birisine aşık olmak ya da bir yemeği çok sevmek türünden sevgiler saf sevgi değildir. Onlar sadece saf sevgiyi bir ayna gibi yansıtma görevi görürler. Burada sevilen şey saf sevgiyi yaşamaya aracı olur. Bir aracı vasıtasıyla sevgiyi yaşamak evimizdeki televizyondan doğayı izlemek gibidir. Halbuki evden çıksak doğa dışarıda bizi bekliyor. Ego evimizin içidir. Kapıyı açacak olan anahtarsa kalbimiz. Anahtar hepimizde var ama evin rahatlığına kapıldığımız için kapıyı açmak işimize gelmiyor. Evin içinde yaşamaya o kadar alışmışız ki evin dışına çıkmayı düşünmüyoruz bile. Çünkü evin içinde sahip olduğumuz ve kontrolü bizde olan eşyalar var. Evin dışındaysa özgürlük var ama bu sefer dışarıdaki hiçbir şeye sahip değiliz. Dışarıdaki kuşun ötüşünü büyük keyifle dinleyebiliriz ama o kuşa sahip değiliz. Halbuki evimizdeki kuş kafeste, bizim kuşumuz. Ego sahip olmak ister. Sahip olamadığı şey egoyu kızdırır. O yüzden günümüzde pek çok ilişki sahip olma temellidir. İnsana duyulan aşk da öyle. Aşk sahip olma isteğidir. Bazen ruha, bazen bedene, bazen her ikisine de... bu yüzden sahip olma gerçekleşince aşk da bitiyor. Bu yönüyle ilişkiler sevmekten çok bir mücadeleye benzer. Bu sahip olma mücadelesinde kim ipleri daha çok karşı tarafa veriyorsa o kaybeden taraf oluyor. Bazen sırf bu yüzden sevdiğimizi belli edemeyiz karşı taraf kaçmasın diye. Bazen o kaçtıkça biz daha çok kovalamak isteriz. Zihin kaybetmekten korktuğu için sevilenle ilgili sürekli vesveseler üretir. Kalbinde bunların hiçbirine ihtiyacı yoktur. Sahip olmak istemediği için kaybetmekten de korkmaz. O zaten sevginin kendisidir ve herşeyi olması gerektiği gibi olduğu için sever.

aforizma 288

Ateistler inançsız değillerdir. Tam tersine inançlı insanlardır. Onlar tanrının varolmadığına inanırlar. Gerçek inançsızlar agnostiklerdir. Agnostikler mevcut bilginin çok eksik olduğunu ve bu şartlarda hiçbir şeye inanılamayacağını savunurlar. Agnostikler inanmamaya inanırlar.
Bir agnostik sözü:
"Düşüncelerim uğruna ölmeyi göze alamam. Çünkü yanılıyor olabilirim." Bertrand Russel

Şüphe ve sorgulama üzerine

Şüphe tek yönlü bir düşünce iken sorgulamak çok yönlü düşünmeyi gerektirir.Bu yüzden şüphe pasifken sorgulamak aktif bir düşünme eylemidir. Ayrıca şüphe sorgulamanın ilk adımıdır. Ama bu öyle bir ilk adımdır ki çoğu insan bunun tek adım olduğunu sanarak bütün ömrünü tüketir.

aforizma 287

Beynimizin işletim sistemi kültürdür. İçinde doğduğumuz, yaşadığımız ve öldüğümüz kültürün değerleri ve davranış kalıplarına göre düşünür ve hareket ederiz. Kültür kolay kolay değişmez ancak bazen güncellenir. Son dönemde bu güncellemeler çok arttı. Tek ve ortak bir işletim sistemine doğru gidiyoruz.

aforizma 286

Boş zaman aslında dolu zamandır. O zamanlarda hobilerimize yönelir, kendimizi geliştiririz. Gerçek boş zaman ise faturaları ödeyebilmek için bir işte çalıştığımız zamandır...

aforizma 285

Yeni bitti. Taze bitti. Biraz bitti. Bitti sandığın herşey sadece şekil değiştirdi. Tıpkı senin gibi. En çok şartlar değiştirir insanı. Şartlar değişti. Ben de değiştim. Eski ben taze bitti...

aforizma 284

Özgürlük ve yalnızlık yapışık ikizlerdir. Özgürlük istiyorsan yalnız kalmayı da göze alacaksın.

aforizma 283

Sahip oldukça değil, bıraktıkça özgürleşirsin.

Hani hep deriz ya azıcık daha zeki olsaydım ya da boyum beş santim daha uzun olsaydı ne güzel olurdu diye. Hayır olmazdı. Herşey olması gerektiği gibi çünkü. Eğer bir özelliğiniz çok öne çıksaydı muhtemelen diğer özelliklerinizi bastıracaktınız. Geri planda kalan yeteneklerimiz ya da özelliklerimizin yerine de zaten kendimizi fazlasıyla geliştirdiğimiz özelliklerimiz var. Boyu kısa olandan boşuna korkmuyor insanlar.
Bilinç altı her zaman eksik olan bir şeyin yerini başka bir şeyle tamamlar. Özel yetenekleri olan pek çok kişi herkesin başarabildiği bir çok basit şeyi başaramıyor. “Felsefe öğreniminde ilerlemek istiyorsan, ruhu ilgilendirmeyen işlerde aptal görünmekten korkma!” demiş Epiktitos. Başarıya ulaşmış kişilerin ortak özelliği diğer pek çok konuda başarısız olmalarıdır.
Şimdi geldik kıssadan hisse noktasına; bir balıktan ağaca tırmanmasını istemek aptallık olur. Bugüne kadar çevrenizdeki insanlar ısrarla sizden ağaca tırmanmanızı istemiş olabilir ve siz de bunu becerememiş olabilirsiniz. Bu sizin beceriksiz olduğunuz anlamına gelmez. Sadece gerçek yeteneğinizi bulamamışsınız anlamına gelmektedir. Ayrıca yeteneğinizi parlatırken komik görünmekten ya da diğer konulardaki beceriksizliğinizin devam etmesinden korkmayın. Unutmayın sizi tenkit edenler de sizin başarılı olduğunuz konularda beceriksizler…

aforizma 282

Gerçekten yaşamak mı istiyoruz yoksa sadece bir alışkanlık mı?

aforizma 281

Gerçek özgürlük, kişinin kendisini alışkanlıklarından kurtarmasıdır.

aforizma 280

Zeka ve bilgi bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu kuşa yön veren kuyruğu da deneyimdir.

aforizma 279

Deli olmak emek ister...

aforizma 278

Bugününü sevmezsen yarının da seni sevmez...

aforizma 277

Bu göreceli dünyada gerçeğin kendisi bile gerçek olduğuna inanmaz...

aforizma 276

Hayat, ne düşündüğümüz kadar mistik, ne de düşündüğümüz kadar maddidir. Aslolan madde ile mana arasındaki dengeyi kurmaktır. Ruh, beden, zihin arasındaki dengeyi kurabilen insan dengeli insandır.

aforizma 275

Belki de reenkarnasyon sadece kollektif hafızanın şiirsel bir ifadesidir...

aforizma 274

Hediye almak da vermek de beyne serotonin salgılatıyormuş. Yani hediye alan da veren de mutlu oluyor. Aynı şekilde yardım eden de alan da mutlu oluyor. Ama uygulamada böyle olmuyor. Yardım edebilecek olan etmiyor. Alabilecek durumda olan da gurur yapıp yardım istemiyor. Halbuki yardım edebilecek durumda olanlar yardım etse,alabilecek durumda olanlar da yardımı geri çevirmese herkes mutlu olacak ve sorun da kalmayacak.

aforizma 273

İnsanlar doğarlar, uyurlar ve ölürler. Çok az insan ölmeden önce uyanır.

aforizma 272

Hayatta zorunluluklar ve istekler vardır. Zorunlulukları yerine getirmeden isteklerine ulaşamazsın. Ve bu gerçeği ne kadar erken kabul edersen o kadar çabuk isteklerine ulaşırsın.

aforizma 271

İnsan bir bilgi kitabıdır. Yüklü miktarda bilgiyle doğar. Ancak bu bilgiler zaman içerisinde kendi çabasıyla ve yaşadıkları deneyimler vasıtasıyla açılır. Bazen de açılmaz. Ortalama insan ömrü tüm bilgiyi açmaya muktedir değildir. Şimdiyse teknoloji vasıtasıyla bilgiyi açma hızı git gide artmaktadır. Bu sefer de hazım sorunu baş göstermiştir.

aforizma 270

Hayat, kimsenin kimseye yardım edemediği bir takım oyunu. Birlikte ama yalnız. Hep etrafta birileri vardır. Ama yalnız doğar, yalnız yaşar ve yalnız ölürüz...

aforizma 269

Ruhun bedenin içinde olduğunu söylüyoruz hep ama ruh bedeni dışarıdan bir yerden yönetiyor olamaz mı? Belki de ölüm gerçekleştiğinde ruh bedenden çıkmıyor, onun yerine ruhla beden arasındaki bağlantı kopuyor olabilir. Yani ölüm ruhun bedenden ayrılması değil bedenle ruh arasındaki bağlantının kopmasıdır belki de. Sesli düşünüyorum.

aforizma 268

Bilgelik kendini izleyebilme yeteneğidir.

aforizma 267

Merak, herkesin sahip olamayacağı, entelektüel bir duygudur...

aforizma 266

Eğer bir sorunla uğraşıyorsanız sınırlarınızın çevresinde dolaşıyorsunuz demektir.

aforizma 265

Yıldızlı gecelerde yaldızlı güzelliklere kapılmak gibi olsa da hayat, bazen güneş açar bazen de ay. Bizse hep birşeylere kapılırız...

aforizma 264

Beklentileri ne kadar azaltırsan hayat da o kadar güzelleşir...

aforizma 263

Köleler olmazsa efendiler de olmaz...

aforizma 262

İnsan hayatı alternatif akıma benziyor. İkisi de dalgalı ilerliyor...

afrizma 261

Yolun eğirme düzgün olsun,
Sözün eğirme doğru olsun,
Gözün eğirme arlı olsun.
Kul Cem...

aforizma 260

Mükemmeli ararken doğamızdan uzaklaşıyoruz. Halbuki doğa mükemmeldir ve doğamıza yaklaştıkça kendi mükemmelimize de yaklaşmış oluruz.

aforizma 259

Herkes Mevlana sözlerine bayılıyor ama kimse onun gibi olmaya çalışmıyor. Aşk aşk diyoruz ama hepsi hikaye... Kabin görevlisine, marketteki kasiyere, otobüs şoförüne, çağrı merkezi çalışanına, işini yapmaya çalışan güvenlik görevlisine ben müşteriyim diyerek ukalalık taslamakla Mevlana olunmuyor. İlle de bir şey olmak gerekiyorsa; önce insan olunuyor, sonra adam olunuyor...

aforizma 258

Kim olarak doğduğun değil, kim olmayı seçtiğin önemli.

aforizma 257

Engeller ne kadar büyük olursa başarı da o kadar büyük olur...

aforizma 256

Özgürlük bir kuşun kanat çırpışında mıdır söyle Sebahattin...

aforizma 255

sen egonu takip etme, egon seni takip etsin...

aforizma 254

İnsanlık dersini alana kadar sınav devam edecek...