30 Ağustos 2016 Salı
27 Ağustos 2016 Cumartesi
Genelleme yapmak yanlış mıdır?
Genelleme yapmak yanlış mıdır? Genellleme istatistiğin bir parçasıdır, benzerlerin oluşturduğu bütünü ele alır. Toplum içinde yaşayan her bir fert tabiki farklı karakteristik özelliklere sahiptir ama her toplumun da genelleyebileceğimiz özellikleri vardır. O yüzden akdeniz insanı ya da doğu toplumları şöyledir böyledir deriz. Bizim toplumumuzun da genel özellikleri var. Mesela türk toplumu çay sever derken genelleme yapabiliriz ama bu benim de çay sevdiğim anlamına gelmez. Ben çay sevmiyorum diye de bu genellemeye karşı çıkamam. Genelleme normal bir şeydir ama genel durumlardan özel sonuçlar çıkartmak yanlış olur. Bir ingilize sen emperyalistsin diyemeyiz. özelde bir bireye genel sonuçları uygulayamayız.
24 Ağustos 2016 Çarşamba
aforizma 222
Zihinlerimizi sıkıştıranın yine zihinlerimiz olduğunu anladığımız gün aydınlanmaya başlayacağız.
22 Ağustos 2016 Pazartesi
13 Ağustos 2016 Cumartesi
7 Ağustos 2016 Pazar
aforizma 219
Kainattan alınan ilhamla ortaya konulan sanat eseri aslında yaratıcının
bizlere görünen yüzünden başka nedir ki? İki boyutlu ve beş duyulu
dünyamızda görüp hissedebildiğimiz herşey yaradanın tezahürü olduğuna
göre, evrenden aldığımız ilhamla ortaya çıkarttığımız sanat eserini
yaratmış olmasak bile en azından yaratmaya vesile olduğumuz
söylenebilir. Bu durumda her halükarda ortaya çıkan eser bir yaratımdır.
İnsanlık tarihi boyunca ortaya çıkan tüm sanat eserleri, bütün medeniyetler, bütün insanlar, hayvanlar ve bitki örtüsü yaratım sürecinin birer parçasıdır. Sanat ve sanatçı arasındaki bağ da içimizdeki yaratıcılığın bazılarında daha kuvvetli ortaya çıkmasından başka birşey değildir... Bu yaratıcılık özelliği - ya da doğurganlık da diyebiliriz - kendinden menkul bir motor gibi evreni sürekli yeniden şekillendiriyor. Tanrı sadece evreni yaratmadı aynı zamanda çok özel bir formül yarattı. Bu öyle bir formül ki yaratılan herşey de sürekli kendini yenileyip çoğalmakta. Matematiksel kurallara baktığımızda herşeyin birbirine uyan formüller etrafında geliştiğini görebiliyoruz. O formüller sistematik bir şekilde kendini yenilerken tanrı belki de gerçekten başka işlerle uğraşıyordur bu sırada :))
İnsanlık tarihi boyunca ortaya çıkan tüm sanat eserleri, bütün medeniyetler, bütün insanlar, hayvanlar ve bitki örtüsü yaratım sürecinin birer parçasıdır. Sanat ve sanatçı arasındaki bağ da içimizdeki yaratıcılığın bazılarında daha kuvvetli ortaya çıkmasından başka birşey değildir... Bu yaratıcılık özelliği - ya da doğurganlık da diyebiliriz - kendinden menkul bir motor gibi evreni sürekli yeniden şekillendiriyor. Tanrı sadece evreni yaratmadı aynı zamanda çok özel bir formül yarattı. Bu öyle bir formül ki yaratılan herşey de sürekli kendini yenileyip çoğalmakta. Matematiksel kurallara baktığımızda herşeyin birbirine uyan formüller etrafında geliştiğini görebiliyoruz. O formüller sistematik bir şekilde kendini yenilerken tanrı belki de gerçekten başka işlerle uğraşıyordur bu sırada :))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)